Ergenlik Çağındaki Çocuğa Nasıl Davranılmalı?

Ergenlik Çağındaki Çocuğa Nasıl Davranılmalı?
Bu çocuk ne zaman bu kadar değişti?

Belki de birçok ebeveynin ilk fark ettiği şey bu oluyor. Bir zamanlar elinizden tutmadan yürümeyen, söylediklerinize tereddütsüz güvenen o küçük insan… Şimdi odasına kapanıyor, her söze karşı çıkıyor, bazen tek bir cümlesiyle ya da bir bakışıyla tüm dünyanızı sarsabiliyor. Eğer siz de böyle hissediyorsanız yalnız değilsiniz. Ergenlik dönemi, hem çocuklar hem de ebeveynler için büyük bir dönüşüm sürecinden oluşur. Bu yolculuk zaman zaman yorucu olabilir, ama unutmayın: Bu fırtınayı birlikte atlatmanız mümkün.

Ergenlik Dönemi Nedir?

Ergenlik, çocuğunuzun çocukluktan yetişkinliğe doğru geçtiği karmaşık ama bir o kadar da doğal bir süreçtir. Bu dönemde sadece fiziksel değil, duygusal, zihinsel ve sosyal yönden de büyük değişimler yaşanır. Bedende hızlı bir büyüme gözlenirken; hormonların etkisiyle duygu durumlarında ani değişiklikler yaşanabilirken özgürlük arzusu ve kimlik arayışı da ön plana çıkar.
Ergen artık ne tamamen çocuktur, ne de tam anlamıyla yetişkin. Bu arada kalmışlık hissi, sık sık kafa karışıklığına ve duygusal gelgitlere yol açabilir. Ebeveynlerle yaşanan çatışmaların, her kurala karşı çıkmanın, kendi fikirlerini şiddetle savunmanın temelinde aslında şu basit ama derin soru yatar: "Ben kimim?"

Ergenlikte Ebeveynler Neden Zorlanır?

Çünkü karşınızda ne tamamen bir çocuk, ne de tam anlamıyla bir yetişkin var. Ortada bir geçiş süreci var ve bu süreç oldukça çalkantılı bir dönemden geçiyor. Dün size sarılarak uyuyan çocuğunuz, bugün kapısını kapatıp yalnız kalmak isteyebilir. Duyguları sık sık değişir, ne istediğini o bile bazen bilemez.
Bir yandan bağımsız olmak ister, diğer yandan hâlâ desteğinize ihtiyaç duyar. Bu ikilem hem sizi hem de onu zorlayabilir. Sınırlar net değildir; bazen çok yakın olmak ister, bazen de en ufak sözünüzü büyük bir baskı gibi algılar.
İşte bu yüzden sabır ve anlayış bu dönemin en önemli iki anahtarıdır. Çünkü sizin nasıl davrandığınız, onun kendine olan güvenini ve size olan bağlılığını doğrudan etkileyebilir.

Peki ne yapmalıyız?

1. İyi bir dinleyici olun.

İletişimin en temel ve en değerli yapı taşı dinlemektir. Gerçek anlamda dinlemek, çocuğunuzla aranızdaki bağı güçlendirmenin en etkili yollarından biridir. Dinleyici bir tutum sergilemeniz, sağlıklı ve güvene dayalı bir iletişimin temelini atar.
Ergenlik döneminde çocuklar en çok duyulmaya, anlaşılmaya ihtiyaç duyar. Bu ihtiyacı karşılayan ilk kişi siz olmalısınız. Anlatmak istediklerinde telefonunuzu bırakın, göz teması kurun, yargılamadan sadece dinleyin. Sessizce bile olsa yanında olduğunuzu hissettirmek, onun için düşündüğünüzden çok daha kıymetli olabilir.

2. Tartışmaktan korkmayın ama kavga etmeyin.

Fikir ayrılıkları ergenlik döneminde kaçınılmazdır ve bu gayet normaldir. Ancak önemli olan bu farklılıkları nasıl yönettiğinizdir. Bağırmak, tehdit etmek ya da üste çıkmaya çalışmak çoğu zaman işe yaramaz; aksine çocuğunuzu sizden uzaklaştırabilir. Tartışmalarınızı mümkünse sakin anlara bırakın. Duyguların yoğun olduğu bir anda değil, daha soğukkanlı bir zamanda konuşmak çok daha yapıcıdır. "Sen hep böylesin" yerine, "Ben böyle hissediyorum" gibi ifadeler kullanmak iletişimi yumuşatır.

Ergenlik döneminde beyin gelişimi henüz tamamlanmadığı için bazı duygular yoğun yaşanır, mantıklı düşünme zorlaşabilir. Bu yüzden zaman zaman sizi anlamakta zorlanabilirler. Bu onların düşünmek istemediği değil, bazen düşünemedikleri anlamına gelir. Unutmayın: Sürekli bağırılan bir ortamda çocuk kendini kapatabilir, savunmaya geçebilir ya da tamamen tepkisizleşebilir. Oysa sakin, konuşarak sürdürülen tartışmalar hem ilişkinizi zedelemez hem de daha kalıcı çözümler getirir. Sabırlı, kararlı ve sevgi temelli bir yaklaşım, tartışmaları kriz değil gelişim fırsatına dönüştürmenizi sağlar.

3. Sınır koyun fakat sınırlarınızda esnek olun.

Kuralsız bir ev, güvensiz bir ortamdır. Ama her kuralı bir savaş alanına çevirmek de gerekmez. Bazı şeylerde esneklik göstermek, çocuğunuza “sana güveniyorum” demenin bir yolu olabilir. Sınırlar koyarken kararlı olun, koyduğunuz sınırlara kendinizde uymaya çalışın. Bu dönemde onunla yaptığınız anlaşmalar büyük kaosların önüne kesecektir. Anlaşmaya açık ve kararlı olun.

4. Olaylara onun gözünden bakın.

Kendinizin de bir zamanlar aynı yoldan geçtiğini hatırlayın. O dönemlerde hatırlarsanız her şey sanki dünyanın sonu gibiydi, en küçük olay bile büyük anlamlar taşıyordu. İşte çocuğunuz da şu an benzer bir fırtınanın tam ortasında. Dışarıdan bakıldığında basit görünen bir tartışma, onun için kimliğini savunma mücadelesi olabilir. Sizin “Ne var bunda” dediğiniz bir konu, onun dünyasında büyük bir yer kaplıyor olabilir. Onu gerçekten anlamaya çalıştığınızı hissettirmek, “seni anlıyorum” demekten çok daha fazlasıdır. Sizin çabalamanız aranızdaki güven köprüsünü güçlendirecektir. Her şeyi çözmenizi beklemez; bazen sadece onun gözünden bakmaya çalışmak bile yeterli gelecektir.

5. Kendinize haksızlık etmeyin.

Unutmayın, kimse doğuştan mükemmel bir ebeveyn değildir. Ebeveynlik, tıpkı çocukluk ve ergenlik gibi bir öğrenme sürecidir. Zaman zaman hata yapmanız, sabrınızın sınırına gelmesi ya da ne yapacağınızı bilememeniz çok doğal. Bu yetersiz olduğunuzu değil, çabaladığınızı gösterir. Kendinize karşı anlayışlı olun. Kendi duygularınızı fark etmek ve kabul etmek, hem sizin ruh sağlığınız hem de çocuğunuzla kurduğunuz bağ için çok değerlidir. Çünkü siz ne kadar kendinizi geliştirir ve dönüştürürseniz, çocuğunuza da o kadar sağlıklı bir örnek olursunuz. Bazen dışarıdan bir göz, bir uzman desteği bu süreci daha sağlıklı yürütmenize yardımcı olacaktır. Bu zayıflık değil, aksine güçlü bir farkındalık ve sorumluluk göstergesidir. Bilmeniz gereken şey siz de bu yolculukta büyüdüğünüzdür. Ergenlik bir geçiş dönemidir. Sabırla, sevgiyle ve biraz da mizah duygusuyla yaklaşırsak, aradaki köprü yıkmadan karşıya geçmiş oluruz.

Unutmayın, siz çocuğunuzun hayatındaki en önemli rehbersiniz. Çocukların en iyi örnekleri ebeveynleridir. Yanında olduğunuzu hissettirmek, bazen her şeyden daha etkili olabilir. Sabırla onunla zaman geçirmekten asla vazgeçmeyin.

Ergenlik için sıkça sorulan sorular

1. Sürekli telefonla vakit geçiriyor, ne yapmalıyım?

Bu yaşlarda telefon ve sosyal medya, ergenlerin dünyasında önemli bir yer kaplar. Yasak koymak çoğu zaman işe yaramaz; tam tersine gizli kullanımı artırabilir. Bunun yerine birlikte bazı sınırlar belirlemek çok daha etkili olur. Örneğin, akşam yemeklerinde telefonsuz zaman, uyumadan bir saat önce ekran süresini bitirme gibi kurallar koyabilirsiniz. Bu kuralların karar sürecine çocuğunuzu da dahil edin. Böylece kendini dışlanmış hissetmez ve kurallara uyması kolaylaşır. Unutmayın, hedef kontrol değil denge kurmak olmalı. Telefonu tamamen hayatından çıkarmak yerine, sağlıklı kullanım alışkanlığı kazandırmaya çalışın.

2. Konuşmak istemiyor, nasıl iletişim kurabilirim?

Her şeyi hemen anlatmasını beklemeyin. Zorlamak yerine yanında olduğunuzu hissettirmek daha etkilidir. Sessiz kaldığında bunu bir problem gibi görmeyin; duygularını içten içe yaşıyor olabilir.
İletişimi doğrudan değil, dolaylı yollarla başlatmayı deneyin. Birlikte yürüyüşe çıkmak, yemek yapmak ya da küçük günlük işlerde zaman geçirmek, kapalı kapıları yavaşça aralayabilir. Bazen en güçlü bağlar, konuşmadan da kurulabilir.

3. Notları düştü, ne yapmalıyım?

Önce sakin kalın ve altında yatan nedeni anlamaya çalışın. Duygusal bir sorun mu yaşıyor, yoksa dersleri mi zor geliyor? Yargılamadan, suçlamadan dinleyin. Sadece akademik değil, duygusal desteğe de ihtiyacı olabilir. Konuşabildiğinizde birlikte bir çözüm planı oluşturun. Küçük adımlarla ilerlemek, hem özgüvenini hem de sorumluluk duygusunu artıracaktır.

4. Çok sinirli ve agresif davranıyor, ne yapmalıyım?

Önce sakin kalın ve altında yatan nedeni anlamaya çalışın. Duygusal bir sorun mu yaşıyor, yoksa dersleri mi zor geliyor? Yargılamadan, suçlamadan dinleyin. Sadece akademik değil, duygusal desteğe de ihtiyacı olabilir. Konuşabildiğinizde birlikte bir çözüm planı oluşturun. Küçük adımlarla ilerlemek, hem özgüvenini hem de sorumluluk duygusunu artıracaktır.

Önerilen Kaynaklar

📘 Kitaplar:
  • “Ergenlikte Beyin” – Frances E. Jensen
  • “Sakin Ebeveyn, Sakin Çocuk” – Dr. Laura Markham
  • “Bir Ömür Nasıl Yaşanır?” – İlber Ortaylı (ebeveynlere genel yaşam yaklaşımı açısından ilham verir)
🎬 İzlenebilecekler:
  • Inside Out (Ters Yüz) – Duygular üzerine çocuklarla bile izlenebilecek güzel bir film
  • TEDx Talks: “How to Raise Successful Kids Without Over-Parenting” – Julie Lythcott-Haims

  • Beğen
Tepkiler: fatihh14

Yorumlar

Gösterilecek yorum bulunmamaktadır.
Yükleniyor...

Bilgi

Yazar
Teselya
Okuma Süresi
5 dakika
Görüntüleme
49
Son Güncelleme
Değerlendirme
5.00 yıldız 1 değerlendirme

Hayata Dair

Geri
Üst