• Topluluk etkileşimi, güncel ilanlar, rehber içerikler ve mevzuat bilgileriyle Kamulu, kamu personeli ve adayları için özel olarak tasarlandı.

    Bir mesajın bile çok şeyi değiştirebilir.

    Giriş Yap  Hızlı Kayıt

İstifa eden memur kaç yıl sonra geri dönebilir?

İstifa eden memur kaç yıl sonra geri dönebilir?
657 sayılı Devlet Memurları Kanunu (DMK) kapsamında görev yapan bir memur istifa ettiğinde, tekrar devlet memurluğuna dönmenin belirli koşulları ve kısıtları vardır. Bu yazıda istifa eden memurun yeniden atanma şartları, beklemesi gereken süreler ve izleyebileceği yollar detaylı olarak ele alınmaktadır. İstifa eden memur geri dönüş yapabilir mi? sorusuna yanıt arayanlar için 657 sayılı kanunun ilgili maddelerini, memuriyete dönüş seçeneklerini ve emsal yargı kararlarını başlıklar halinde inceleyelim.

657 Sayılı Kanuna Göre İstifa Eden Memurun Yeniden Atanma Koşulları​

Devlet memurluğundan kendi isteğiyle ayrılan (istifa eden) veya kanunen çekilmiş sayılan (müstafi) bir memurun yeniden atanması 657 sayılı Kanun’un 92. maddesinde düzenlenmiştir. Bu maddeye göre:
  • Memurluktan istifa eden veya çekilmiş sayılan kişiler, en fazla iki defa olmak üzere tekrar memuriyete dönebilir. Yani aynı memur doğrudan atama yoluyla en fazla iki kez geri dönebilir.. Üçüncü kez istifa etmiş olanların açıktan yeniden atanmaları kanunen mümkün değildir (bu durumda ancak KPSS gibi yollarla dönüş söz konusu olabilir, aşağıda değineceğiz).
  • Yeniden atama yapılabilmesi için ilgilinin ayrıldığı hizmet sınıfında uygun boş bir kadro bulunmalı ve kişi bu sınıfın atama niteliklerini taşımalıdır. Örneğin, mühendis kadrosundan ayrılan biri tekrar mühendis kadrosuna dönecekse o kadroda boşluk ve kişinin gerekli şartları (eğitim, unvan vb.) devam etmelidir.
  • Atama, memurun ayrıldığı derecenin aynı kademesine yapılabilir. Yani dönüşte, memur ayrıldığı tarihteki maaş derecesi/kademesine eşit bir derece/kademeye atanır. (Başka sınıfa geçiş durumunda da eşit dereceli kadroya atama mümkün kılınmıştır.)
  • 657 sayılı kanun kapsamı dışındaki personel (örneğin sözleşmeli personel gibi) kendi isteğiyle görevinden çekilmişse de 657’ye tabi memur kadrolarına boş kadro olması ve nitelikleri taşıması şartıyla açıktan atanabilir.
Kanunun 94, 95 ve 96. maddeleri ise memurun istifa (çekilme) usulünü ve bazı istisnai durumları düzenler. Bu maddelere göre memurun istifasını kurumun kabulü veya yerine gelecek kişinin gelmesi şartına bağlanmıştır. Usulüne uygun çekilme halinde memur, istifa talebi kabul edilene kadar görevine devam etmekle yükümlüdür (ancak en fazla 1 ay). Özetle:
  • Memur, istifa dilekçesi verdikten sonra yerine atanan gelene veya talebi kabul edilene dek çalışmaya devam eder; ancak bu süre en fazla bir ay olabilir. Bir ay içinde yerine kimse gelmezse, memur üstüne haber vererek işi bırakabilir.
  • Olağanüstü mazeret varsa memur bir aylık bekleme süresine tabi olmadan hemen çekilebilir.
  • Eğer memurun işi devir ve teslim gerektiriyorsa, bu işlemler tamamlanana kadar görevden ayrılamaz (gerekirse bir aylık süreyi aşar).
Maddelerde belirtilen bu usule uygun çekilme şartlarına riayet edip etmemek, memurun ileride yeniden memuriyete dönüş hakkını doğrudan etkiler. İstifanın şekline göre, kanun yeniden atanmaya bazı bekleme süreleri ve kısıtlamalar getirmektedir.

İstifa Sonrası Bekleme Süreleri ve En Az Hizmet Şartı​

657 sayılı Kanun’un 97. maddesi, istifa eden memurun tekrar devlet memurluğuna ne kadar süre sonra atanabileceğini açıkça belirtir. İstifa sonrası bekleme süreleri memurun görevden ayrılış biçimine göre farklılık gösterir:
  • Usulüne uygun istifa eden memurlar (94. maddenin şartlarına uygun şekilde ayrılanlar) en az 6 ay geçmeden tekrar devlet memuru olamazlar. Yani görevini kurallara uygun bırakmış bir memur için altı aylık bir memuriyete dönüş yasağı vardır.
  • 1 aylık bekleme süresine uymadan görevi bırakanlar (istifa dilekçesi verip kurum onayını veya bir ayı beklemeden işi terk edenler) ile mazeretsiz 10 gün kesintisiz devamsızlık yapıp çekilmiş sayılanlar için bu bekleme süresi 1 yıl olarak uygulanır. Başka bir deyişle, özürsüz ve izinsiz ayrılan ya da müstafi duruma düşen memur, bir yıl boyunca hiçbir kamu kurumuna memur olarak atanamaz.
  • Görevinden ayrılırken devir-teslim yükümlülüğünü yerine getirmeyenler (657 madde 95 kapsamındaki zorunluluğa uymadan istifa edenler) için 3 yıl memuriyete dönüş yasağı vardır. Bu, özellikle zimmetinde malzeme, evrak bulunan veya kritik pozisyonda olup da devretmeden kaçan memurlar için öngörülmüş ağır bir yaptırımdır.
  • Olağanüstü hal, seferberlik, savaş veya genel hayata etkili afet dönemlerinde, kurum izin vermediği halde görevi bırakanlar ise hiçbir şekilde yeniden memuriyete alınmazlar. Bu en ağır yaptırım olup 657 madde 96’de düzenlenmiştir; böyle durumlarda istifa eden bir memur ömür boyu kamu hizmetine dönememe riskiyle karşılaşır.
Yukarıdaki süreler, memurun istifasının kurumca kabul edildiği tarihten itibaren başlamaktadır. Yani 6 ay veya 1 yıl sayımı, istifa talebinin onaylandığı günden başlar. Memur bu süre dolmadan KPSS kazansa dahi ataması yapılamaz; bekleme süresi dolmadan hiçbir atama onaylanmayacaktır. yeniden atanmada “en az kaç yıl görev yapmış olma” şartı var mıdır? Kanun, istifa eden memurun tekrar atanmasında belirli bir hizmet yılını doğrudan şart koşmaz. Ancak uygulamada memurun statüsü önem kazanır:
  • Eğer kişi aday memur iken (yani halen deneme süresindeyken) istifa ettiyse, dönüş hakkı sınırlandırılmaktadır. Devlet Personel Başkanlığı’nın görüşlerine göre, aday memur olarak istifa eden bir kişi yalnızca istifa ettiği kuruma yeniden atanmak üzere başvurabilir. Başka bir kuruma geçiş yapamaz. Örneğin, Sağlık Bakanlığı’nda aday memurken ayrılan biri yine sadece Sağlık Bakanlığı’na başvurarak yeniden aday memur olarak atanabilir. Kurum isterse bu kişiyi yeniden aday memur statüsünde işe başlatabilir.
  • Eğer memur asil (asalet tasdikli) memur olduktan sonra istifa etmişse, tekrar dönmek istediğinde hem kendi eski kurumuna hem de farklı kurumlara başvurma imkânı vardır. Asil memurlar gerekli nitelikleri sağlamak koşuluyla başka bir kurumun boş kadrosuna da açıktan atanabilirler. Bu noktada dikkat edilmesi gereken, memurun adaylık süresini tamamlamış, yani en az 1 yıl hizmet yapıp asli memurluğa geçmiş olmasıdır. Çünkü Danıştay kararları da asaletini almış memurların kazanılmış hak sahibi olduğunu, yeniden atamada aday memur gibi değerlendirilmemesi gerektiğini vurgulamıştır.
Özetle, kanun “en az X yıl çalışmış olmak” demese de ilk bir yılını doldurmamış (aday) memurlar açısından fiilen bir kısıtlama mevcuttur. En az bir yıl çalışıp asaleti onaylanmış memurların memurluğa dönüş şartları daha esnektir; bu kişiler 657’nin 92. maddesi kapsamında farklı kurumlara da dönebilmektedir.

KPSS ile Memurluğa Tekrar Başlama Şartları​

İstifa eden bir memurun geri dönüşünün bir yolu da Kamu Personeli Seçme Sınavı (KPSS) gibi merkezi sınavlara girerek yeniden atanmayı denemektir. Hatta bu yol, kanunun koyduğu “iki defadan fazla olmamak kaydıyla” kısıtını aşmanın tek yöntemidir. Memur istifa sonrası dönüş şartları, KPSS ile dönecekler için şu şekilde özetlenebilir:
  • İstifa eden kişi, gerekli bekleme süresi dolduktan sonra KPSS’ye girip yeterli puanı aldığı takdirde, merkezi atamayla herhangi bir kamu kurumuna yeniden memur olarak atanabilir. Kanunen, memurun kendi isteğiyle istifası, tekrar sınav kazanıp atanmasına engel değildir (bekleme süresi şartıyla).
  • KPSS yoluyla yeniden atanan kişi, genellikle yeni atanan memur statüsünde başlar. Yani eski kurumundaki kadrosuna değil, kazandığı kadroya atanır ve bu yeni görev için öngörülen aday memurluk sürecine tabi olabilir. (Ancak daha önce asaletini almış olduğundan, bazı hallerde kurumlar adaylığı kaldırılmış olarak da atayabilir; bu durum kurum uygulamalarına ve ilgili mevzuata göre değişir.)
  • KPSS ile dönüşte sayı sınırı yoktur. Bir memur, kaç kere istifa ederse etsin, her seferinde yeniden KPSS’ye girip başarılı olarak memurluğa başlayabilir. Yani üçüncü, dördüncü kez de olsa merkezi sınavı kazanarak tekrar memuriyete adım atmanın önünde yasal bir engel bulunmamaktadır. Kanun’daki “iki defa” sınırı, sadece sınavsız direkt atanmalar içindir.
  • KPSS ile dönüş yapacak memurlar da yukarıda bahsedilen 6 ay / 1 yıl / 3 yıl bekleme kuralına tabidir. Örneğin usulüne aykırı istifa edip 1 yıl dolmadan KPSS’yi kazanmış bir kişi, sınavı kazansa bile 1 yıllık süre bitmeden ataması gerçekleştirilmeyecektir. Bu nedenle, yeniden memuriyete başlama planı yapanların istifa tarihlerini ve sınav takvimini buna göre göz önünde bulundurması gerekir.
  • KPSS ile atanan kişi, yeni kurumunda göreve başladıktan sonra kazanılmış hak aylığı açısından bazı avantajlar elde edebilir. Eğer önceki memuriyetinden hak ettiği derece/kademesi varsa, yeni kurumunda intibak isteyerek hizmet yıllarının saydırılması mümkündür. Bu, maaş ve özlük haklarına yansıyabilir (önceki hizmet süreleri belirli şartlarla tekrar değerlendirilebilir).
Memurluğa tekrar başlama konusunda KPSS, en garanti yol gibi görünse de kişinin yaşı, sınavda rekabet durumu, kadro açılıp açılmaması gibi belirsizlikleri barındırır. Buna karşın, açıktan atama (sınavsız dönüş) daha çok kurumun inisiyatifine bağlıdır. Aşağıda bu konuya değinelim.

Kurumlar Arası Geçiş ve Açıktan Atama Seçenekleri​

İstifa eden bir memurun dönüşünde iki kavram sıkça sorulur: Kurumlar arası geçiş ve açıktan atama. Bunlar aslında farklı durumlardır:
  • Kurumlar arası geçiş (nakil): Bu, memur halen görevdeyken, kendi isteği veya kurumların anlaşmasıyla bir başka kuruma naklen atanması demektir. Kurumlar arası geçiş yapabilmek için memurun genelde asil memur olması ve belli bir süre görev yapmış olması gerekir (çoğu kurum aday memurun başka kuruma nakline izin vermez). Naklen geçiş, memur istifa etmeden gerçekleştiği için 657’deki istifa sonrası dönüş kısıtlarına takılmaz. Ancak sorumuzun konusu olan istifa sonrası için artık nakil seçeneği yoktur; çünkü istifa eden memur zaten görevden ayrılmıştır. Dolayısıyla, istifadan sonra geri dönmek isteyen kişi için geriye açıktan atama yöntemi kalır.
  • Açıktan atama: Bu, memuriyetten ayrılmış bir kişinin, bir kurum tarafından doğrudan doğruya boş bir kadroya sınavsız atanması anlamına gelir. 657 sayılı Kanun’un 92. maddesiyle tanımlanan yeniden atama aslında bir açıktan atama türüdür. Kurumlar, ihtiyaç duyarlarsa ve uygun görürlerse, istifa etmiş eski bir memuru boş kadroya atayabilirler. Bu atamada aranacak şartlar: ilgili kişinin ayrıldığı sınıfta (veya başka sınıfta eşdeğer derecede) bir boş kadro bulunması ve kişinin o kadroya ilişkin nitelikleri taşımasıdır.
Açıktan atama ile geri dönüş, memur açısından hızlı olduğu için cazip görünür ancak uygulamada pek kolay değildir:
  • Öncelikle her kurumun, açıktan atama yoluyla alabileceği personel sayısı sınırlıdır. Yıllık izin verilen kadroların sadece belirli bir yüzdesi açıktan veya yeniden atama için kullanılabilir. Örneğin, sağlık alanındaki bir habere göre kurumlara tanınan atama izinlerinin %2’si istifa sonrası dönüşler için ayrılmıştır. Bu çok düşük bir oran olup, kuruma her 100 kadro izni verildiğinde sadece 2’sini istifa edip dönmek isteyenlere kullanabilirler. Bu nedenle kurumlar bu kontenjanları genellikle kritik durumlar dışında kullanmak istemez.
  • Açıktan atama tamamen kurumun takdirine bağlıdır. Kanunen şartlar tutsa bile kurum, başvuran eski memuru almak zorunda değildir. Hatta uygulamada kurumlar çoğunlukla “ihtiyaç yok” diyerek bu başvurulara olumsuz yanıt vermektedir. Boş kadro bulunsa bile idare “yeni mezun adayları almayı tercih ediyoruz” gibi gerekçelerle eski memuru geri çevirebilir.
  • Kurumlar arası açıktan atama da mümkündür. Yani memur ayrıldığı kuruma dönmek zorunda değil; başka bir kurum da onu açıktan atama ile alabilir. Ancak aday memurlar için dediğimiz gibi uygulamada yalnız kendi kurumlarına dönebilmektedirler. Asil memurlarda ise böyle bir kısıtlama yoktur. Örneğin, Millî Eğitim’den istifa eden bir mühendis, Tarım Bakanlığı’nda uygun kadro varsa açıktan atanmak üzere başvurabilir.
  • Eğer bir memur, aslında başka kuruma geçmek istiyor ama kendi kurumu izin vermiyorsa, bazen çareyi istifa edip diğer kuruma KPSS veya açıktan atama ile girmekte arar. Fakat bu risklidir; istifa ettikten sonra diğer kurumun kesin alacağının garantisi yoktur. Bu yüzden memurlar genelde nakil yöntemlerini zorlamalı, istifa son çare olmalıdır.
Özetle, istifa sonrası geri dönüşte açıktan atama seçeneği vardır ama bunun gerçekleşebilmesi; hem yasal bekleme süresinin dolmasına, hem uygun kadro bulunmasına, hem de kurumun olumlu yaklaşımına bağlıdır. Pek çok kurum, prosedür gereği başvuruları kabul edip havuzda bekletse de pratikte bu yolla dönüş yapanların sayısı sınırlıdır.

İstifa Şekline Göre Farklı Memuriyete Dönüş Hakları​

Yukarıda belirtildiği gibi memurun istifa şekli, yeniden memuriyete kabul edilme süresini ve şansını etkiler. Önemli farklılıklar şöyle özetlenebilir:
  • Usulüne uygun istifa: Dilekçeyle istifa edip, kurumun onayını alan veya bir aylık yasal bekleme süresine uyarak görevini devreden memur, iyi niyetli ayrılmış sayılır. Bu durumda sadece 6 aylık bekleme süresine tabidir ve sonrasında yasal olarak önü açıktır. Kurumuna geri dönmek istemesi halinde geçmişte uyumlu ayrıldığı için kurumun onu tekrar alma ihtimali biraz daha yüksek olabilir (elbette garantisi yoktur, takdire bağlı).
  • Özürsüz çekilme (müstafi kalma): Eğer memur, ne dilekçe ne haber vererek, 10 gün ardışık işe gitmeyerek kendini işten düşürmüşse (çekilmiş sayılma), bu daha olumsuz bir izlenim bırakır. Kanunen böyle biri 1 yıl geçmeden tekrar atanamaz. Ayrıca sicilinde “çekilmiş sayıldı” ibaresi yer alacağı için, ileride açıktan atama başvurularında bu durum değerlendirmeye alınabilir. Kurumlar, disiplinsiz ayrılan personeli geri almaya sıcak bakmayabilir.
  • İstifa edip 1 ay dolmadan işi bırakma: Bazı memurlar dilekçeyi verip onay beklemeden veya yerine vekil gelmeden işi terk ediyor. Bu da usule aykırı çekilme halidir. Kanun bunu da 1 yıllık bekleme ile cezalandırıyor. İleride dönüş için başvurduğunda, kurum bu kişinin sabırsız davrandığını düşünebilir. Yine de müstafilik kadar ağır bir damga değildir, çünkü en azından dilekçe vermiştir.
  • Devir-teslim yapmadan ayrılma: Emeklilik veya kurum değişikliği halinde devir-teslim önem arz eder. Eğer memurun görevi devretmesi gereken varlıklar, evraklar varsa ve bunları yapmadan kaçmışsa, 3 yıl boyunca memuriyete dönemiyor. Bu, kurum gözünde güven zedeleyici bir durumdur. Geri dönüş taleplerinde muhtemelen olumsuz değerlendirilir.
  • Olağanüstü dönemde ayrılma: Savaş, seferberlik, büyük afet gibi dönemlerde memurların istifası genellikle kabul edilmez. Eğer memur buna rağmen izinsiz ayrılırsa 657 madde 96 gereği bir daha kamuya giremiyor. Bu durumda dönüş hakkı tamamen yok olur.
Görüldüğü gibi memurun istifa şekli, hem bekleme süresini (6 ay mı 1 yıl mı 3 yıl mı, yoksa hiç mi) belirlemekte, hem de ileride başvuracağı kurumların gözünde bir iz bırakmaktadır. Bu yüzden “istifa eden memur geri dönüş yapabilir mi?” sorusunun cevabı, büyük ölçüde “nasıl istifa ettiğinize bağlı” demek yanlış olmaz. Usulüne uygun ayrılan, kurallara uyan memur daha avantajlı konumdadır.

Yargı Kararları Işığında Örnek Uygulamalar​

Memurluktan istifa edip geri dönmek isteyenlerle ilgili çeşitli yargı kararları da mevcuttur. Danıştay ve idare mahkemesi kararları, genel olarak kanunun çizdiği çerçeveyi teyit etmektedir:
  • Kurumun takdir yetkisi: Danıştay, 92. madde kapsamında açıktan veya yeniden atamalarda idarenin takdir yetkisi olduğunu, ancak bunun da kamu yararı ve hizmet gerekleriyle sınırlı olduğunu vurgulamıştır. Yani kurum, eski memuru almak zorunda değil ancak reddederken keyfi davranamaz. Örneğin Ankara’da görülen bir davada, kurum “açıktan atama izni kontenjanımız dolu” savunması yapmış ve mahkeme bunu kabul etmiştir. Bu karar, idarenin sınırlı kontenjan gerekçesinin meşru görülebileceğini gösterir.
  • Mahkemeye başvuru sonuçları: Uygulamada, istifa sonrası dönüş talebi reddedilen memurların açtığı davalar çoğunlukla reddedilmektedir. Zira mahkemeler, idarenin takdir yetkisini zorlayıcı bir karar veremeyeceklerini belirtirler. Nitekim bir örnekte, Emniyet teşkilatından ayrılan bir personelin dönüş talebini reddeden işlemi mahkeme hukuka uygun bulmuştur; idarenin “ihtiyacı yeni adaylarla karşılama tercihinde” olmasını geçerli saymıştır. Kısacası, yargı yolu memur lehine sonuç verme olasılığı düşük bir yoldur.
  • Emsal kararlar: Danıştay’ın bazı kararları, kanunun uygulanışına açıklık getirmiştir. Örneğin Danıştay, asil memurların yeniden atanmasında adaylık durumuna bakılamayacağını, bir öğretmenin istifa sonrası dönüş başvurusunun “adaylığı öğretmenlikte tamamlamadı” diye reddedilemeyeceğine hükmetmiştir. Bu karar, aslında kazanılmış hak olarak asaletin altını çizer. Yani bir memur asaleti onaylandıktan sonra istifa etmişse, tekrar atamada onu yeni aday gibi değerlendiren düzenlemeler hukuka aykırı bulunmuştur. Bu da asil memurların dönüşünde avantaj sağlayan bir içtihattır.
  • Bir diğer dikkat çekici içtihat, üniversite öğretim elemanları hakkındadır. Danıştay 8. Dairesi, 2547 sayılı Yükseköğretim Kanunu’na tabi öğretim üyelerinin istifa edip yeniden üniversiteye dönüşünde 657’deki bekleme sürelerinin uygulanamayacağına hükmetmiştir. Akademik personel, farklı yasa kapsamında olduğu için istifa sonrası 657 memurları gibi 6 ay-1 yıl bekleme zorunluluğu olmadan dönebilmektedir. Bu karar, 657 dışındaki personel için bir istisnai durumu gösterir.
Yargı kararları ışığında genel sonuç: Kanun, istifa eden memura belirli koşullarda dönüş hakkı verse de bu hak mutlak değildir ve idarenin değerlendirmesine tabidir. Mahkeme kararları da çoğunlukla idareyi haklı bulmakta veya kanunun öngördüğü sınırlar içinde kalmaktadır. Dolayısıyla istifa ederken “nasılsa mahkemeyle dönerim” düşüncesi doğru değildir.

Sonuç olarak;​

657 sayılı Kanun kapsamında memurluğa tekrar başlama, belirli kural ve süreçlere bağlıdır. İstifa eden memur geri dönüş şartları özetle: usulüne uygun ayrılan için 6 ay, uygunsuz ayrılan için 1-3 yıl bekleme; iki kezden fazla olmamak kaydıyla açıktan atanma hakkı; KPSS ile sınırsız dönüş imkanı; aday memurlar için kısıtlama; olağanüstü hallerde yasak gibi unsurlardan oluşur. Her ne kadar kanun yol gösterse de pratikte memuriyete dönüş tamamen garanti değildir. İdarenin ihtiyaçları, ilgili yılın kadro durumları ve memurun ayrılış şekli gibi etkenler, geri dönüp dönemeyeceğini belirler. Bu nedenle, memuriyetinden istifa etmeyi düşünenler, memurluğa tekrar başlama konusunda tüm bu şartları göz önünde bulundurmalı ve kararlarını ona göre vermelidir. Böylece ileride pişmanlık yaşama ve hak kaybına uğrama ihtimalleri azalacaktır.

Yorumlar

Gösterilecek yorum bulunmamaktadır.

Bilgi

Yazar
Tamer
Okuma Süresi
10 dakika
Görüntüleme
102
Son Güncelleme
Değerlendirme
5.00 yıldız 1 değerlendirme

Kamu Personeli

Geri
Üst