• Topluluk etkileşimi, güncel ilanlar, rehber içerikler ve mevzuat bilgileriyle Kamulu, kamu personeli ve adayları için özel olarak tasarlandı.

    Bir mesajın bile çok şeyi değiştirebilir.

    Giriş Yap  Hızlı Kayıt

Memurlarda Tayin Hakkı ve Yer Değişikliği İşlemleri

Memurlarda Tayin Hakkı ve Yer Değişikliği İşlemleri
Devlet memurlarının tayin hakkı, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu ve ilgili mevzuat çerçevesinde, belirli koşullar altında bulundukları görev yerini değiştirebilme imkânını ifade eder. Bu hak; kamu hizmetlerinin ülke genelinde dengeli ve verimli yürütülmesi amacıyla kanunla düzenlenmiş, aynı zamanda memurların aile birliği ve sağlık gibi mazeretlerine uygun çözümler üretilmesini hedeflemiştir. 657 sayılı Kanun’un 72. maddesi, kurumlarda yer değiştirme suretiyle atamaların hizmet gereklerine ve bölgeler arası dengeye göre yapılmasını öngörür. Bu maddeye dayanarak hazırlanan Devlet Memurlarının Yer Değiştirme Suretiyle Atanmalarına İlişkin Yönetmelik tayin süreçlerinin esaslarını detaylandırmaktadır.


Aşağıda, memurların isteğe bağlı veya mazeret sebepli yer değişikliği taleplerinin türleri ve her birinin yasal dayanakları ile şartları açıklanmaktadır.

İsteğe Bağlı Yer Değişikliği (Normal Tayin)​

İsteğe bağlı tayin, memurun kendi talebiyle ve herhangi bir mazeret göstermek zorunda olmaksızın görev yerini değiştirmek istemesidir. Bu tür yer değişikliği, genellikle memurun bulunduğu hizmet bölgesindeki zorunlu çalışma süresini tamamlamış olmasına bağlıdır. 657 sayılı Kanun’un 72. maddesi uyarınca ülke, ekonomik ve sosyal özelliklerine göre hizmet bölgelerine ayrılmıştır ve memurların bu bölgelerde belirli süre görev yapmaları esastır. Memur, bu zorunlu hizmet süresini doldurduktan sonra kurumunun kadro imkânları elverdiği takdirde iller arası veya il içi yer değişikliği talebinde bulunabilir. İsteğe bağlı tayinler genellikle yılda bir veya iki kez belirlenen atama dönemlerinde yapılır; örneğin bazı kurumlarda Ocak ve Haziran aylarında iller arası atama dönemleri uygulanır. Kurum, memurun talebini hizmet gerekleri ve boş kadro durumu ışığında değerlendirerek uygun görürse atamayı gerçekleştirir. Eğer talep reddedilirse, memur idari yargıda iptal davası açma hakkına sahiptir (ret cevabının tebliğinden itibaren 60 gün içinde)

Aile Birliği (Eş Durumu) Nedeniyle Tayin​

Memurların en sık başvurduğu mazeret tayinlerinin başında eş durumu tayini gelir. 657 sayılı Kanun’un 72. maddesi ve ilgili yönetmelik, aile birliğinin korunmasını gözeten hükümler içermektedir. Yönetmelik md.14, “Aile Birliği Mazeretine Bağlı Yer Değişikliği” başlığı altında eş durumu tayinlerinin koşullarını düzenler. Buna göre memur, eşinin durumuna bağlı olarak aşağıdaki hallerde yer değişikliği isteyebilir:
  • Eşi Kamu Personeli İse: Eşlerin her ikisi de devlet memuruysa, kurum içi atamayla birlikte çalışmaları mümkün değilse ya da eşin görevi kanunen zorunlu yer değiştirmeye tabi ise, memur eşinin bulunduğu yere tayin isteyebilir. Farklı kurumlarda çalışıyorlarsa, kurumlar arası koordinasyon ile her iki kurumun hizmet ihtiyacının karşılanacağı bir ile atanmaları sağlanır. Aynı kurumda çalışıyorlarsa, kurumun ihtiyaç duyduğu yerde birleştirilebilirler.
  • Eşi Özel Sektörde Çalışıyorsa: Eşi kamu personeli olmayan memur, eşinin çalıştığı yerde son iki yıl içinde en az 360 gün sosyal güvenlik primi ödemiş ve halen çalışıyor olması şartıyla eşinin bulunduğu ile tayin isteyebilir.
  • Eşi Milletvekili, Belediye Başkanı vb. ise: Memur, eşi milletvekili, belediye başkanı, muhtar veya noter olarak görev yapıyorsa eşinin görev yaptığı yere tayin talep edebilir.
Eş durumu tayini talebinde bulunacak memur, dilekçesine mutlaka eş durumunu kanıtlayan belgeleri eklemelidir. Yönetmelik gereği başvuruya evlilik cüzdanı örneği veya nüfus kayıt örneği (aile birlikteliğini gösterir) ile eşinin çalıştığını/atanmış olduğunu gösteren resmi belgeler (örneğin eş kamu personeli ise görev yeri belgesi; özel sektörde ise SGK hizmet dökümü) ilave edilmelidir
Eş durumu tayinlerinde başvurular genellikle belirli dönemlerde alınır (örneğin Milli Eğitim Bakanlığı’nda yaz tatili dönemi ve yarıyıl dönemi olmak üzere yılda iki kez “özür grubu ataması” yapılmaktadır). Atama dönemleri dışında, kurumlar çok istisnai haller haricinde eş durumu tayinini gerçekleştirmez. Bununla birlikte, memurun aile birliği mazereti belgelendirildiğinde, zorunlu hizmet süresini tamamlamadan da tayin yapılabilir. Eş durumu nedeniyle atanan memur, mazeretinin (eşinin ilgili yerdeki görevinin) devam ettiğini her yıl Ocak ayında belgelemek zorundadır. Mazeret ortadan kalkarsa (örneğin eşin işinin sona ermesi, emekliye ayrılması vb.), memur tamamlamamış olduğu zorunlu hizmet süresini daha sonra tamamlamakla yükümlüdür

Sağlık Mazereti Nedeniyle Tayin​

Sağlık durumu tayini, memurun kendisinin veya bakmakla yükümlü olduğu yakınlarının sağlık sorunları sebebiyle başka bir yerde görev yapma talebidir. 657 sayılı Kanun’un 72. maddesi çerçevesinde çıkarılan yönetmelikte, “Sağlık Mazeretine Bağlı Yer Değişikliği” md.13’te bu hak tanımlanır. Memurun sağlık nedeniyle tayin isteyebilmesi için şu şartlar aranır.
  • Hastalığın Mevcut Yerde Tedavi Edilememesi: Memurun kendisi, eşi, annesi, babası, bakmakla yükümlü olduğu çocukları veya mahkeme kararıyla vasi olduğu kardeşinin hastalığının, memurun görev yaptığı yerde tedavisinin mümkün olmadığı resmi bir sağlık kurulu raporu ile belgelendirilmelidir. Alternatif olarak, mevcut görev yerinde kalmasının söz konusu hasta yakının sağlık durumunu tehlikeye düşüreceği de raporda belirtilmelidir
  • Sağlık Kurulu Raporu: Hastalığın tedavi imkânsızlığını veya riskini belgeleyen rapor, tam teşekküllü bir Sağlık Kurulu raporu olmalıdır (tercihen eğitim ve araştırma hastanesi veya üniversite hastanesinden alınmış). Bu raporda, hastanın rahatsızlığı ve önerilen tedavi yeri açıkça belirtilir.
Sağlık mazeretine dayanarak ataması yapılacak memur, mümkünse kurum içinde aynı hizmet bölgesindeki başka bir hizmet alanına atanır; eğer mevcut bölgede uygun bir yer yoksa, kurum ihtiyaçları da gözetilerek diğer hizmet bölgelerinde, hastanın tedavisinin yapılabileceği bir yere atanabilir. Örneğin, bir memur Doğu Anadolu’da görev yapıyor ancak tedavisi sadece büyük bir şehirde mümkünse, kurum o memuru Batı’daki uygun bir ildeki kadroya nakledebilir.

Sağlık mazeretiyle tayin isteyen memurun başvurusuna, yukarıda belirtilen sağlık kurulu raporu eklenmelidir. Bu rapor, ilgili hastalığın teşhisini, tedavi gereklerini ve tercihen “... ilinde tedavisi uygundur” gibi bir ifadeyi içermelidir. Sağlık mazereti tayinleri de atama dönemine tabi olmaksızın yapılabilir; memurun durumu acil ve önemli görüldüğünde yılın herhangi bir zamanında atama gerçekleştirilebilir. Diğer yandan, sağlık mazeretiyle atanan memur da her yıl mazeretinin sürdüğünü yeniden belgelemekle yükümlüdür. Mazeret sona ererse, tamamlanmamış zorunlu hizmet süresi varsa memur bunu tamamlamak durumundadır (örneğin, o ana kadar çalıştığı bölgede öngörülen asgari süreyi doldurmadıysa kalan süreyi başka bir uygun bölgede tamamlaması istenebilir)

Can Güvenliği Mazeretiyle Tayin​

Memurun veya ailesinin can güvenliğinin tehlikede olması durumu, 657 sayılı Kanun ve ilgili yönetmelikte özel bir mazeret tayin nedeni olarak düzenlenmiştir. Yönetmelik md.14/A, “Can Güvenliği Mazeretine Bağlı Yer Değişikliği” başlığıyla eklenmiş bir maddedir. Buna göre, memur; kendisinin, eşinin veya bakmakla yükümlü olduğu çocuklarından birinin bulunduğu yerde kalması hayati güvenlik riski yaratıyorsa, bunu adli mercilerden veya mülki idare amirliklerinden alınacak bir belgeyle kanıtlamak suretiyle tayin talep edebilir. Örneğin, memurun görev yaptığı yerde terör, tehdit, şiddet riski varsa ve savcılık veya kaymakamlık gibi makamlardan bu riskin belgelendiğine dair yazı alınmışsa, memur başka bir yere atanma isteğinde bulunabilir.

Can güvenliği nedeniyle yapılacak atamalarda da öncelik memurun aynı hizmet bölgesi içinde daha güvenli bir yere kaydırılmasıdır; eğer bu mümkün değilse diğer hizmet bölgelerine atama yapılabilir. Bu tür tayinler, diğer mazeretler gibi belirli atama dönemlerini beklemez – memurun hayatını korumak öncelik olduğundan, derhal yer değişikliği sağlanabilir. Nitekim yönetmelik, sağlık ve can güvenliği mazeretli atamaların atanma dönemine tabi olmadığını açıkça belirtmiştir. Can güvenliği mazeretiyle tayin isteyen memurun dilekçesine, tehdit veya risk durumunu gösteren resmî yazı veya mahkeme kararı eklenmelidir. Örneğin, hakkında korunma kararı bulunan bir memur, bu kararı göstererek güvenli bir ile atanmayı talep edebilir.

Engellilik Durumu Nedeniyle Tayin​

Memurun kendisinin veya yakınlarının engellilik hali de tayin taleplerinde özel bir yer tutar. Her ne kadar soru metninde açıkça belirtilmemişse de uygulamada engellilik durumu tayini de mazeret tayinleri kapsamında değerlendirilir. 2014 yılında yönetmeliğe eklenen Ek Madde 3 ile, en az %40 engelli olduğu sağlık kurulu raporu ile tespit edilmiş memurlar, ya da eşi veya birinci derece kan hısımlarından biri ağır engelli raporuna sahip olan memurlar, engellilikten kaynaklanan gerekçelerle yer değiştirme talebinde bulunabilirler. Bu kapsamdaki talepler, yönetmelikteki kısıtlayıcı hükümlere bağlı olmaksızın (yani hizmet süresi veya bölge sınırlamalarına bakılmaksızın) kurum imkânları ölçüsünde karşılanır. Engellilik durumuna bağlı tayin hakkı kural olarak bir defaya mahsus tanınmışken, Danıştay bu sınırlamayı iptal ederek birden fazla kez de kullanılabilmesinin yolunu açmıştır.

Engellilik nedeniyle tayin isteyen memur, dilekçesine engelli sağlık kurulu raporunu eklemelidir. Bu rapor memurun kendisine ait olabileceği gibi, eşine veya bakmakla yükümlü olduğu çocuğuna/anne-babasına ait de olabilir. Önemli olan raporda en az %40 engel oranının bulunması ya da “ağır engelli” ibaresinin yer almasıdır. Bu mazeretle atanan memur, engellilik durumu devam ettiği sürece istemi dışında başka bir yere atanamaz; engellilik hali ortadan kalkarsa, diğer genel atama hükümleri uygulanmaya başlar (yani memur normal rotasyon planına dahil olabilir veya eksik zorunlu hizmeti varsa tamamlama durumuna döner).

Öğrenim Durumu Nedeniyle Tayin​

Öğrenim mazereti ile tayin, memurun kendi eğitimi (ikinci üniversite, yüksek lisans, doktora vb.) veya çocuğunun eğitimi için görev yerini değiştirme talebini ifade eder. Mevcut genel mevzuatta (657 sayılı Kanun ve genel yönetmelikte) öğrenim nedeniyle tayin ayrı bir hak olarak açıkça düzenlenmemiştir. Yani, Devlet Memurlarının Yer Değiştirme Suretiyle Atanmalarına İlişkin Yönetmelik’te sağlık, eş, can güvenliği gibi mazeretler sayılırken öğrenim mazeretine yer verilmemiştir. Bununla birlikte, bazı kurumlar kendi özel atama yönetmeliklerinde öğrenim durumunu tayin gerekçesi olarak kabul edebilmektedir. Örneğin, Sağlık Bakanlığı Atama ve Yer Değiştirme Yönetmeliği’nin 16/g bendine göre, sağlık personeli memur, sağlık alanında en az dört yıllık örgün öğrenim gördüğünü belgelendirirse, öğrenim süresi boyunca eğitim gördüğü yere bir defaya mahsus atanabilir. Diğer birçok kurumda benzer bir düzenleme bulunmamaktadır.

Eğitim camiasında ise öğrenim mazereti belli şartlarla tanınmıştır. Öğretmenler, Millî Eğitim Bakanlığı’nın özel yönetmeliği uyarınca öğrenim durumu özrü kapsamında yer değiştirme isteyebilmektedirler. MEB Öğretmen Atama ve Yer Değiştirme Yönetmeliği’ne göre öğretmenler; sağlık, eş durumu ve öğrenim durumu mazeretleri nedeniyle uygun koşullarda yer değiştirme talep edebilirler. Örneğin, bir öğretmen yüksek lisans eğitimi kazandığı ilde görev yapmak için öğrenim özrü tayini isteyebilir. Ancak bu talepler de belirli dönemlerde ve hizmet puanı esasına göre değerlendirilir. Kısacası, genel memurlar için öğrenim gerekçesiyle tayin hakkı kural olarak isteğe bağlı tayin kapsamında ve idarenin takdirine bağlıdır; özel bir hüküm yoktur. Kurumlar, durumun gereğine ve ihtiyaçlarına göre memurun talebini olumlu ya da olumsuz sonuçlandırabilir.

Karşılıklı Yer Değiştirme (Becayiş)​

Becayiş, iki memurun kendi aralarında anlaşarak görev yerlerini karşılıklı olarak değiştirmeleridir. 657 sayılı Kanun’un 73. maddesinde bu hak şöyle tanımlanır: “Aynı kurumun başka başka yerlerde bulunan aynı sınıftaki memurları, karşılıklı olarak yer değiştirme suretiyle atanmalarını isteyebilirler. Bu isteğin yerine getirilmesi, atamaya yetkili amirlerince uygun bulunmasına bağlıdır.” Bu tanımdan da anlaşılacağı üzere becayiş yapabilmek için şu şartlar söz konusudur:
  • Memurlar aynı kurumda çalışıyor olmalıdır (örneğin ikisi de Sağlık Bakanlığı personeli olmalı; farklı bakanlıklardaki memurlar becayiş yapamaz)
  • Becayiş talep eden memurların sınıf ve unvanları aynı olmalıdır (iki öğretmen kendi aralarında yer değiştirebilir ancak bir öğretmen ile bir doktor becayiş yapamaz)
  • Her iki memur da bulundukları yerde fiilen görev yapıyor olmalı ve karşılıklı olarak birbirlerinin yerine atanmayı kabul etmelidir. İkisi de kendi kurumlarına birer dilekçe ile başvurarak bu talebi iletirler.
Becayiş, idarenin onayıyla gerçekleşir; mevzuat, amirin uygun bulmasını şart koşmuştur. Ancak uygulamada, gerekli şartlar sağlandığında idarenin onay vermemesi için haklı bir neden gösterememesi beklenir. Becayiş işlemi onaylandığında, memurlar herhangi bir zorunlu hizmet süresi engeline takılmaksızın yer değiştirirler. Yani, örneğin bölge hizmet süresini doldurmadan da olsalar, karşılıklı atama mümkündür çünkü her iki kadroda da memur bulunduğundan hizmetin aksamaması sağlanmış kabul edilir. Becayiş başvurusu için her iki memurun da ayrı ayrı dilekçe vermesi ve dilekçelerde birbirlerinin unvan, görev yeri ve kadro bilgilerini belirtmeleri gereklidir. Dilekçede, 657 sayılı Kanun 73. madde hükmü hatırlatılarak "... başka yerde görev yapan aynı unvandaki meslektaşım ile karşılıklı yer değiştirmek istiyorum" gibi bir ifade yer almalıdır. Karşılıklı tayin onayı çıkınca memurlar eş zamanlı olarak yer değiştirmiş sayılır.

Becayiş nedir?

Becayiş nedir?

Becayiş, kamu personelinin karşılıklı olarak yer değiştirmesidir. Bu uygulama 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 73. maddesinde ''Aynı kurumun başka başka yerlerde bulunan aynı sınıftaki memurlar karşılıklı olarak yer değiştirme suretiyle atanmalarını isteyebilirler. Bu isteğin yerine...

Tayin Hakkında Diğer Uygulamalar​

Bazı durumlar vardır ki, bunlar kanunda açıkça yazılı olmasa da kurumların inisiyatifiyle değerlendirilebilir:
  • Boşanma Sonrası Tayin: Eş durumu tayini ile bir yere atanmış memurların evlilik birliği sonlandıktan (boşanma gerçekleştikten) sonra eski görev yerine dönmek istemeleri sık rastlanan bir durumdur. Mevzuatta “boşanma mazereti” ayrı bir tayin nedeni olarak sayılmamıştır. Ancak memur, boşanma sonrası isteğe bağlı tayin talebinde bulunarak idareye durumunu izah edebilir. Kurumun uygun görmesi halinde, boşanma sonrası başka bir ile atama yapılabilir (örneğin memur, eşinin bulunduğu şehirde görev yaparken boşanınca kendi ailesinin yanına dönmek isteyebilir). Bu tamamen idari takdire bağlı olup emsal uygulamalarda genellikle memurun talebi karşılanmaya çalışılır.

  • Emeklilik Nedeniyle Yer Tercihi: Zorunlu yer değiştirme sırası gelen fakat kısa süre içinde emeklilik hakkını elde edecek memurlar için yönetmelik bir kolaylık tanır. Yönetmelik md.16’ya göre, bulunduğu bölgede zorunlu süresini dolduran ve bir sonraki yıl emekliliği hak edecek memur, dilekçe verip kurumunun da uygun bulması halinde emekli olacağı tarihe kadar yerinde bırakılabilir. Bu sayede memur, emekliliğine az zaman kala yeni bir ile taşınmak zorunda kalmaz. Ayrıca 657 sayılı Kanun’un 72. maddesi gereğince, eşi kalkınmada öncelikli bir bölgede görev yapan memurlara 4 yıla kadar eşinin yanında kısmen ücretli izin verilebilmesi imkânı da vardır. Bu gibi uygulamalar, doğrudan tayin olmasa da memurun aile düzenini korumaya yöneliktir.

Atama Dönemleri ve Zorunlu Hizmet Yükümlülüğü​

Tayin işlemlerinde bazı atama talepleri belirli dönemlere tabi iken bazıları değildir. Sağlık ve can güvenliği mazeretlerine dayalı tayinler, yönetmelik gereği atama dönemine tabi olmadan, yılın herhangi bir zamanında yapılabilir Bu, bu tür mazeretlerin aciliyetinden kaynaklanır. Öte yandan eş durumu ve diğer isteğe bağlı tayinler genellikle kurumların belirlediği takvim çerçevesinde gerçekleştirilir. Örneğin öğretmenlerde özür grubu atamaları yalnızca yarıyıl ve yaz tatillerinde yapılır; pek çok kurumda da benzer şekilde eş durumu başvuruları belli aylarda alınır. Ancak, kurumlar çok zaruri hallerde takvim dışı da atama yapma yetkisine sahiptir (özellikle personel ihtiyacı veya beklenmedik durumlar söz konusuysa).

Tayin sonrasında zorunlu hizmet yükümlülüğünün durumu da merak konusudur. 657 sayılı Kanun’un 72. maddesi uyarınca belirlenen hizmet bölgelerinde, her memurun zorunlu çalışma süreleri vardır. Bir memur, mazeret tayini nedeniyle (eş, sağlık gibi) zorunlu hizmet süresini tamamlamadan görev yerini değiştirirse, bu onun yükümlülüğünü tamamen ortadan kaldırmaz. Yönetmelik hükmü açıktır: Sağlık veya aile birliği mazeretiyle atanan memur, mazereti sona erdiğinde, eğer önceki görev yerinde zorunlu hizmet süresini doldurmadan ayrılmışsa eksik kalan kısmı tamamlamak zorundadır. Örneğin, doğuda zorunlu 4 yıl hizmet süresi olan bir bölgede 3 yıl çalıştıktan sonra eş durumu ile batıya atanan bir memur, eş durumu mazereti ortadan kalktığında kalan 1 yılını uygun bir yerde tamamlamak durumundadır. Mazeret devam ettiği sürece memur bu eksik hizmet nedeniyle zorla yer değiştirmeye tabi tutulmaz; ancak şartlar normale döndüğünde planlama yeniden işletilir.

Diğer yandan, memur zorunlu hizmetini tamamlayıp isteğe bağlı tayinle başka bölgeye geçiş yaptıysa, artık önceki bölgeye ilişkin bir yükümlülüğü kalmaz. Yeni atandığı bölgede de eğer orası bir alt hizmet bölgesiyse (daha az gelişmiş bir bölgeyse) oradaki süre kadar çalışması beklenir, değilse rotasyon zorunlu olmayabilir. Ayrıca, zorunlu rotasyona tabi olan bir memur, eğer emekliliğine kısa süre kalmışsa ve yukarıda belirtildiği gibi gerekli başvuruyu yapmışsa, zorunlu yer değiştirme uygulanmayabilir. Bu esneklikler, hem hizmetin aksamamasını hem de memurun mağdur olmamasını sağlamaya yöneliktir.

Sonuç olarak, devlet memurlarının tayin hakkı; 657 sayılı DMK md.72 ve bu maddeye dayanarak çıkarılan ilgili yönetmelik (özellikle Devlet Memurlarının Yer Değiştirme Suretiyle Atanmalarına İlişkin Yönetmelik) ile kapsamlı şekilde düzenlenmiştir. İsteğe bağlı tayinler ve mazeret tayinlerinin her birinin kendine özgü şartları ve prosedürleri bulunmaktadır. Memurlar, durumlarına en uygun tayin türüne başvururken gerekli belgeleri hazırlamalı ve dilekçelerini usulüne uygun yazmalıdır. Bu süreçte hem mevzuatın öngördüğü kriterler hem de kurumun hizmet gerekleri dikkate alınır. Tayin talebinin kabulü halinde memur yeni görev yerine atanır; reddi halinde ise yargı yolu açık olup memurun hak arama imkânı saklıdır. Bu çerçevede, 657 sayılı Kanun’un 72. maddesi ve ilgili yönetmelik hükümleri, memurların yer değiştirme suretiyle atanmalarının hem kurumlar açısından planlı bir şekilde yapılmasını hem de memurların aile birliği, sağlık gibi öznel durumlarının gözetilmesini sağlamaktadır.

  • Beğen
Tepkiler: Tamer

Yorumlar

Gösterilecek yorum bulunmamaktadır.

Bilgi

Yazar
Tamer
Okuma Süresi
10 dakika
Görüntüleme
371
Son Güncelleme
Değerlendirme
5.00 yıldız 1 değerlendirme

Maaş ve Özlük Hakları

Geri
Üst