- Puan
- 125
- Mesaj
- 18
İnsanın ismi neye göre belirlenir? Evet, hangimiz ismimizle barışığız ya da barışmak zorunda mıyız? Ebeveynlerimiz isimlerimizi koyarken neye göre hareket ederler? Bu soruların fikir ve dünya görüşümüz üzerindeki karşılıkları nedir? Bugün bu konuyu ele almayı düşündüm.
Anne ve babası seküler olan bir çocuğa koyulan isim ekseriyetle ebeveynlerinin siyasi görüşlerinden müteşekkildir; evrim, bilge, devrim gibi... Şayet aile dindar ise bu isimler Meryem, Muhammed, Ahmet şeklinde karşılık buluyor. Daha güneye, doğuya gidildiğinde ise bilhassa Diyarbakır, Şanlıurfa, Hakkâri, Şırnak gibi yörelerde Rojin, Rojda, Baran, Botan gibi isimleri görüyoruz. Peki, bu isimlerin psikolojik olarak insan üzerindeki etkileri nelerdir? Ya da salt siyasi görüşleri mi belirler, yoksa iklim koşulları da bu psikolojik durumu etkiler mi insanın? İbn-i Haldun, asabiyet kuramında sarp, yüksek, kışı çetin geçen yerlerin insanlarını sert, cevval kişiler olarak tasvir etmiştir. Ona göre, daha deniz kıyısında yaşayan insanlar daha ılımlıydı ve bu durum psikolojilerine de olumlu anlamda yansımıştır.
Asıl konumuza dönecek olursak, insan olarak doğarız, büyürüz, yaşarız ve ölürüz ama bir kere geldiğimiz bu dünyada kendimize ait dünya görüşümüzü bile edinim sürecinde ebeveynlerimizden bağımsız yapamayız. Daha doğarken kendi misyonlarını isimsel kodlarla bünyemize zerk ederler. Toplumsallaşmaya çalışmakla, kimliğimizi arayıp bulmakla geçer ömrümüz... Belki bu çok az kişiye nasip olur. Kimimiz öz aydınlanmamızı üniversite sıralarında, kimimiz sosyal çevremizde o beş kişinin ortalaması olduğumuz klişe tabirle (ara ki bulasın, beş kişiyi nereden bulacağız) iyi bir öğretmene denk gelmişsek ki çok düşük ihtimalle lise yıllarında buluruz. Birçoğumuzun da bu meseleler hiç aklına gelmeden yaşadığı hayatı kendi hayatı zannetmek suretiyle ömür denen sermayesini heba etmesi ne acıdır; zira anne ya da babasının hayatını yaşıyordur. Evrim veya Abdullah ya da Rojda, artık adınız neyse...
Sevgiyle kalın, hayırlı cumalar dilerim,
Soldierm.
Anne ve babası seküler olan bir çocuğa koyulan isim ekseriyetle ebeveynlerinin siyasi görüşlerinden müteşekkildir; evrim, bilge, devrim gibi... Şayet aile dindar ise bu isimler Meryem, Muhammed, Ahmet şeklinde karşılık buluyor. Daha güneye, doğuya gidildiğinde ise bilhassa Diyarbakır, Şanlıurfa, Hakkâri, Şırnak gibi yörelerde Rojin, Rojda, Baran, Botan gibi isimleri görüyoruz. Peki, bu isimlerin psikolojik olarak insan üzerindeki etkileri nelerdir? Ya da salt siyasi görüşleri mi belirler, yoksa iklim koşulları da bu psikolojik durumu etkiler mi insanın? İbn-i Haldun, asabiyet kuramında sarp, yüksek, kışı çetin geçen yerlerin insanlarını sert, cevval kişiler olarak tasvir etmiştir. Ona göre, daha deniz kıyısında yaşayan insanlar daha ılımlıydı ve bu durum psikolojilerine de olumlu anlamda yansımıştır.
Asıl konumuza dönecek olursak, insan olarak doğarız, büyürüz, yaşarız ve ölürüz ama bir kere geldiğimiz bu dünyada kendimize ait dünya görüşümüzü bile edinim sürecinde ebeveynlerimizden bağımsız yapamayız. Daha doğarken kendi misyonlarını isimsel kodlarla bünyemize zerk ederler. Toplumsallaşmaya çalışmakla, kimliğimizi arayıp bulmakla geçer ömrümüz... Belki bu çok az kişiye nasip olur. Kimimiz öz aydınlanmamızı üniversite sıralarında, kimimiz sosyal çevremizde o beş kişinin ortalaması olduğumuz klişe tabirle (ara ki bulasın, beş kişiyi nereden bulacağız) iyi bir öğretmene denk gelmişsek ki çok düşük ihtimalle lise yıllarında buluruz. Birçoğumuzun da bu meseleler hiç aklına gelmeden yaşadığı hayatı kendi hayatı zannetmek suretiyle ömür denen sermayesini heba etmesi ne acıdır; zira anne ya da babasının hayatını yaşıyordur. Evrim veya Abdullah ya da Rojda, artık adınız neyse...
Sevgiyle kalın, hayırlı cumalar dilerim,
Soldierm.
moderatör tarafından düzenlendi.