İnsanların çoğu genelde takdir etmezler. Bir terazi burcunun olumsuz özelliği, mükemmellik arayışının sonucu olarak insanlardan o iş için olumlu geri bildirim beklemesidir. Tam tersini düşünürsek de iyi bir özellik, kötü olan başka bir özelliğin sayesinde de ortaya çıkabiliyor. İnsan ve eklentileri (sizin tabirinizle burç özelliklerinden bahsediyorum) tam entegre çalışıyor ve hepsi birbiriyle bağlantılıdır. Benim burada "anlatılamaz" ifadesiyle kendim için yaptığım tanım, kendimi insanlardan üstün gördüğümden veya farklı sınıflandırdığımdan değil. Bu nedenle narsisizm, ego veya benzeri bir kişilik özelliğini barındırdığımı düşünmüyorum. Bu tanım, hiçbir zaman, hiçbir işte veya sonuçta, alışkanlıklar nedeniyle "Oldu" veya "Oldum" diyemememden kaynaklanan ve mükemmelinde ötesinde akla zarar, destansı bir sonuç arayışımdan kaynaklanıyor. Bu yaşıma kadar epeyce fazla derse girdim. Ufak bir örnek vermem gerekirse ki bence en tuhafı: Güzel sanatlarda okurken, daha ilk derste biyografisine "Sanatçı" yazan pazar artistlerini gördükçe de anladım ki fazla mütevazi olmaya gerek yok.
Bu alışkanlığımı zamanla törpüledim. Yani mütevazi yolda yürüyüş yapma alışkanlığımı... Başka bir örnekte şöyle verebilirim: Farklı mekanlarda sahne yapıyoruz. Sahnenin sonunda daha yedi notayı sayamayan bir insanın "Ses biraz fazlaydı" veya "Şu şarkıda şöyle okusaydın" gibi saçma sapan yorumlarına karşı acımasız davranıyorum.
Özet olarak: Bir terazi herhangi bir işte mutlak başarıyı elde edebilecek enerjiye sahiptir. Bunun için genel hayat bilgisinde de yer aldığı üzere "kendini bilmesi" yeterli olur. Her şey kendini bilme ile başlar ve kendini bilmezsen ne neden kalır ne de sebep;
Ben kendimi biliyorum, vesselam.