- Puan
- 255
- Mesaj
- 428
Sanal kumarın günümüzde ifade ettiği anlam; hoşça vakit geçirmek, eğlence ve dinlenme aracı olarak gösterilip normalleştirilmeye çalışılmaktadır. Bu vebaya yakalananlar uyarılınca genel olarak şöyle konuşurlar; ne yapalım canımız sıkılıyor, yapacak bir şey olmayınca biz de oyunlara yöneliyoruz gibi söylemlerle yaptıkları yanlış davranışları şirin göstermeye çalışıyorlar. Oysaki bu oyunlar insanı bağımlı yapmakta ve bu oyunların bağımlısı olan kişilerde hem psikolojik hem de sosyal boyutlarda kötü sonuçların ortaya çıkma olasılığı mümkündür.
İçinde bulunduğumuz yüzyıl bilgi çağı olarak adlandırılıyor. Bu çağın en önemli kazanımı teknolojinin dünyamıza girmesi ve hayatımızı inanılmaz derecede kolaylaştırmasıdır. Ne yazık ki bu hayatımızı kolaylaştıran teknoloji bir yandan da hayatımızın afeti oldu; bizden çok ama çok uzak sandığımız haramlar, günahlar bir tık derecesinde bize yakınlaştı ve sorunlar da ondan sonra başladı. Özelikle teknoloji yolu ile bulaşan sorunların başında sanal kumarın başımıza bela olması geliyor. Günümüzde internette kumara ulaşmak çok kolaylaşmıştır, sanal âlemde kumar oynamak gerçek yaşamda kumar oynamaya göre daha rahattır. Yakalanma riskin yok, evden çıkmaya gerek yoktur. Bu şartlarda başlanılan kumar, bir süre sonra alışkanlık haline gelebilir ve böylece bağımlılık başlamış demektir. Kumar bağımlılığı genel olarak bir dürtü kontrol sorunu olarak tanımlanır. Kişinin kendine hâkim olamaması, iradesini kullanamaması olarak da ifade edilir. Sanal kumar oynayanlar internet bağlantısının olduğu her yerde oynayabildikleri için bağımlılık seviyeleri artmakta ve kendilerini kontrol etmekte zorlanmaktadırlar.
Sanal kumarın günümüzde ifade ettiği anlam; hoşça vakit geçirmek, eğlence ve dinlenme aracı olarak gösterilip normalleştirilmeye çalışılmaktadır. Bu vebaya yakalananlar uyarılınca genel olarak şöyle konuşurlar; ne yapalım canımız sıkılıyor, yapacak bir şey olmayınca biz de oyunlara yöneliyoruz gibi söylemlerle yaptıkları yanlış davranışları şirin göstermeye çalışıyorlar. Oysaki bu oyunlar insanı bağımlı yapmakta ve bu oyunların bağımlısı olan kişilerde hem psikolojik hem de sosyal boyutlarda kötü sonuçların ortaya çıkma olasılığı mümkündür. Kendisini kontrol edemeyerek bu oyunlara kapılan kişiler, internet üzerinde oynadıkları sözde oyun ama gerçekte kumar ile iflasa sürüklenmekteler. Neticede hem maddi kayıp ortaya çıkmakta hem de manevi kayıp.
Çalışmadan kısa yoldan zengin olmak çağımızın sıkıntısı ne yazık ki! Başta ülkemizde ve pek çok ülkede kumar, medya ve devlet onayı ile teşvik edilmektedir.Mili Piyango gibi ifadeler haramı cazipleştirmektedir. Ülkemizde devlet tarafından oynatılan kumar türleri; piyango, bahis, toto, loto, at yarışları, şans topu ve on numara gibi devlet eliyle yapılan kumar çeşitlerindendir.
Kumar bağımlılığına yol açan etmenleri şu şekilde sıralamak mümkündür:
* Teknolojinin hayatımıza girmesi ile kumar oynanan aletlere ulaşımın kolaylaşması.
* Aile içi disiplinde tutarsızlık olması; anne ve babanın ağız birliği yapmaması, ebeveynlerin kendileri ile çelişmesi çocukta tutarsızlığa yol açar, annenin yanlış dediğine babanın doğru demesi bireyde sağlıklı bir kişilik oluşumunu engeller.
* Kumar oynayan kişiler üzerinde yapılan araştırmalarda en önemli motivasyonlarının çok para kazanmak olduğunu ardından eğlence ve heyecan duygusunu tatmin etmek ve sıkıcı olan durumdan kurtulmak için kumar oynadıklarını ifade etmekteler.
* Aile içinde yetersizlik ve değersizlik duyguları olan kişinin, bu yetersizliğini ve değersizlik duygusu ile baş etmek için sanal kumara yönelir ve bu duygularını kumar ile telafi etmeye çalışır.
* Özgüven sorunları, depresyon, çaresizlik ve suçluluk duyguları yaşayan bireyler, sanal kumarı bir çıkış yolu olarak kullanırlar.
*Bir çocuğun ilk öğretmenleri anne ve babasıdır. Evde konuşulan konular çocuğun hayatında davranış şeklini alır. Özellikle ailede, para ve maddi simgelere aşırı değer verilmesi ve ev gündeminin sürekli para olması çocuğun ilgisini bu pazara sürükler.
*Ailenin çocukta şans ve zahmetsizce kazanmak gibi eğilimlerine tepkisiz kalması yeteri kadar açıklamalar yapmaması da önemli bir nedendir.
*Başta anne baba olmak üzere diğer aile fertlerinin kumar oynaması bireyi bu alana daha çabuk sürükler.
Çözüm için neler yapılabilir?
*İbn-i Haldun der ki:“insan alışkanlıklarının çocuğudur.” Alışkanlıkların terki kolay değildir.Sanal kumardan kurtulmak kolay değil, öncelikle bu sürecin zorlu bir süreç olduğunu kabul etmemiz gerekir. Kararlılık tek başına yetmeyebilir. Olumlu bir aile ve çevre desteği şarttır.
*Sanal kumarın oynandığı yerlerden ve internet sitelerinden uzak durulmalı. Bu konuda güvenli internet kullanılabilir.
* İçgüdüsel olarak kumar oynama isteği oluşunca farklı bir işe yönelmek gerekir. Bediüzzaman`ın ifadesiyle: “Sıkıntı, sefahatin muallimidir.”Sıkıntıyla kavga etmeden, sıkıntıdan korkmadan ve onun yönünü sefahate vermeden farklı ve de yararlı işlerle uğraşmak gerekir. Zihinsel meşguliyet; tefekkür, temaşa, okuma, ezber yapma gibi ya da fiziksel faaliyetler; yürüyüş, yüzme, gibi farklı işlerle uğraşarak zamanla bu kötü alışkanlıklardan uzak durmak mümkündür.
* Kumar oynama dürtüsünü uyandıracak çevre, arkadaş ortamı ve eşyalardan mutlaka uzak durulmalı. Manevi ortamlar ve İslami hassasiyeti olan çevrelere iştirak etmek kumar oynama dürtüsünü azaltmada önemli bir etkendir.
Sonuç olarak; kumar oynayarak hiç kimse zengin olmamıştır, refah düzeyi artmamıştır. Çünkü kişi kazansa da kazandığından daha fazlasını kazanmak için elinde bulunan her şeyi koyarak tekrar kumar oynamaya devam edecektir. Bu bir kısır döngüdür ve içinden çıkılmaz bir hal alacaktır öyle ya da böyle; kaybetmeye mahkûmdur kumar oynayanlar. Kumar oynayanlarda sıralı olarak ahlaki çöküntüler meydana çıkmaktadır. Kumar, içki, uyuşturucu ve fuhuş. Kumarda kaybeden tesellisini yine sefahatte aramaktadır ve tabi ki bulamamaktadır. Bu sıkıntılar yüzünden ailevi sorunlar da ortaya çıkmakta ve bireyler ruhi olarak da sorunlar yaşamaktadırlar. Helal kazançta bereket, sıhhat, sürur, huzur ve kalp rahatlığı vardır. Rabbim bizi ve neslimizi her türlü kumar oyunlarından muhafaza etsin âmin.
Vesselam..
İçinde bulunduğumuz yüzyıl bilgi çağı olarak adlandırılıyor. Bu çağın en önemli kazanımı teknolojinin dünyamıza girmesi ve hayatımızı inanılmaz derecede kolaylaştırmasıdır. Ne yazık ki bu hayatımızı kolaylaştıran teknoloji bir yandan da hayatımızın afeti oldu; bizden çok ama çok uzak sandığımız haramlar, günahlar bir tık derecesinde bize yakınlaştı ve sorunlar da ondan sonra başladı. Özelikle teknoloji yolu ile bulaşan sorunların başında sanal kumarın başımıza bela olması geliyor. Günümüzde internette kumara ulaşmak çok kolaylaşmıştır, sanal âlemde kumar oynamak gerçek yaşamda kumar oynamaya göre daha rahattır. Yakalanma riskin yok, evden çıkmaya gerek yoktur. Bu şartlarda başlanılan kumar, bir süre sonra alışkanlık haline gelebilir ve böylece bağımlılık başlamış demektir. Kumar bağımlılığı genel olarak bir dürtü kontrol sorunu olarak tanımlanır. Kişinin kendine hâkim olamaması, iradesini kullanamaması olarak da ifade edilir. Sanal kumar oynayanlar internet bağlantısının olduğu her yerde oynayabildikleri için bağımlılık seviyeleri artmakta ve kendilerini kontrol etmekte zorlanmaktadırlar.
Sanal kumarın günümüzde ifade ettiği anlam; hoşça vakit geçirmek, eğlence ve dinlenme aracı olarak gösterilip normalleştirilmeye çalışılmaktadır. Bu vebaya yakalananlar uyarılınca genel olarak şöyle konuşurlar; ne yapalım canımız sıkılıyor, yapacak bir şey olmayınca biz de oyunlara yöneliyoruz gibi söylemlerle yaptıkları yanlış davranışları şirin göstermeye çalışıyorlar. Oysaki bu oyunlar insanı bağımlı yapmakta ve bu oyunların bağımlısı olan kişilerde hem psikolojik hem de sosyal boyutlarda kötü sonuçların ortaya çıkma olasılığı mümkündür. Kendisini kontrol edemeyerek bu oyunlara kapılan kişiler, internet üzerinde oynadıkları sözde oyun ama gerçekte kumar ile iflasa sürüklenmekteler. Neticede hem maddi kayıp ortaya çıkmakta hem de manevi kayıp.
Çalışmadan kısa yoldan zengin olmak çağımızın sıkıntısı ne yazık ki! Başta ülkemizde ve pek çok ülkede kumar, medya ve devlet onayı ile teşvik edilmektedir.Mili Piyango gibi ifadeler haramı cazipleştirmektedir. Ülkemizde devlet tarafından oynatılan kumar türleri; piyango, bahis, toto, loto, at yarışları, şans topu ve on numara gibi devlet eliyle yapılan kumar çeşitlerindendir.
Kumar bağımlılığına yol açan etmenleri şu şekilde sıralamak mümkündür:
* Teknolojinin hayatımıza girmesi ile kumar oynanan aletlere ulaşımın kolaylaşması.
* Aile içi disiplinde tutarsızlık olması; anne ve babanın ağız birliği yapmaması, ebeveynlerin kendileri ile çelişmesi çocukta tutarsızlığa yol açar, annenin yanlış dediğine babanın doğru demesi bireyde sağlıklı bir kişilik oluşumunu engeller.
* Kumar oynayan kişiler üzerinde yapılan araştırmalarda en önemli motivasyonlarının çok para kazanmak olduğunu ardından eğlence ve heyecan duygusunu tatmin etmek ve sıkıcı olan durumdan kurtulmak için kumar oynadıklarını ifade etmekteler.
* Aile içinde yetersizlik ve değersizlik duyguları olan kişinin, bu yetersizliğini ve değersizlik duygusu ile baş etmek için sanal kumara yönelir ve bu duygularını kumar ile telafi etmeye çalışır.
* Özgüven sorunları, depresyon, çaresizlik ve suçluluk duyguları yaşayan bireyler, sanal kumarı bir çıkış yolu olarak kullanırlar.
*Bir çocuğun ilk öğretmenleri anne ve babasıdır. Evde konuşulan konular çocuğun hayatında davranış şeklini alır. Özellikle ailede, para ve maddi simgelere aşırı değer verilmesi ve ev gündeminin sürekli para olması çocuğun ilgisini bu pazara sürükler.
*Ailenin çocukta şans ve zahmetsizce kazanmak gibi eğilimlerine tepkisiz kalması yeteri kadar açıklamalar yapmaması da önemli bir nedendir.
*Başta anne baba olmak üzere diğer aile fertlerinin kumar oynaması bireyi bu alana daha çabuk sürükler.
Çözüm için neler yapılabilir?
*İbn-i Haldun der ki:“insan alışkanlıklarının çocuğudur.” Alışkanlıkların terki kolay değildir.Sanal kumardan kurtulmak kolay değil, öncelikle bu sürecin zorlu bir süreç olduğunu kabul etmemiz gerekir. Kararlılık tek başına yetmeyebilir. Olumlu bir aile ve çevre desteği şarttır.
*Sanal kumarın oynandığı yerlerden ve internet sitelerinden uzak durulmalı. Bu konuda güvenli internet kullanılabilir.
* İçgüdüsel olarak kumar oynama isteği oluşunca farklı bir işe yönelmek gerekir. Bediüzzaman`ın ifadesiyle: “Sıkıntı, sefahatin muallimidir.”Sıkıntıyla kavga etmeden, sıkıntıdan korkmadan ve onun yönünü sefahate vermeden farklı ve de yararlı işlerle uğraşmak gerekir. Zihinsel meşguliyet; tefekkür, temaşa, okuma, ezber yapma gibi ya da fiziksel faaliyetler; yürüyüş, yüzme, gibi farklı işlerle uğraşarak zamanla bu kötü alışkanlıklardan uzak durmak mümkündür.
* Kumar oynama dürtüsünü uyandıracak çevre, arkadaş ortamı ve eşyalardan mutlaka uzak durulmalı. Manevi ortamlar ve İslami hassasiyeti olan çevrelere iştirak etmek kumar oynama dürtüsünü azaltmada önemli bir etkendir.
Sonuç olarak; kumar oynayarak hiç kimse zengin olmamıştır, refah düzeyi artmamıştır. Çünkü kişi kazansa da kazandığından daha fazlasını kazanmak için elinde bulunan her şeyi koyarak tekrar kumar oynamaya devam edecektir. Bu bir kısır döngüdür ve içinden çıkılmaz bir hal alacaktır öyle ya da böyle; kaybetmeye mahkûmdur kumar oynayanlar. Kumar oynayanlarda sıralı olarak ahlaki çöküntüler meydana çıkmaktadır. Kumar, içki, uyuşturucu ve fuhuş. Kumarda kaybeden tesellisini yine sefahatte aramaktadır ve tabi ki bulamamaktadır. Bu sıkıntılar yüzünden ailevi sorunlar da ortaya çıkmakta ve bireyler ruhi olarak da sorunlar yaşamaktadırlar. Helal kazançta bereket, sıhhat, sürur, huzur ve kalp rahatlığı vardır. Rabbim bizi ve neslimizi her türlü kumar oyunlarından muhafaza etsin âmin.
Vesselam..
