"Less is more", ilk bakışta bir çelişki gibi görünse de aslında hayatın pek çok alanında derin bir anlam taşır. Bu ifade, sadeleşmenin gücünü ve minimalizmin etkisini vurgular. Tasarımda, sanatta, mimaride ya da günlük yaşamda — karmaşadan uzak, sade ama işlevsel çözümler çoğu zaman daha etkili ve estetik olabilir.
Bugün her şeyin fazlasına ulaşmak bu kadar kolayken, "az" olanı seçmek bilinçli bir tercihtir. Gereksiz kalabalıklardan, fazlalıklardan kurtulmak hem zihinsel hem de fiziksel anlamda ferahlık getirir. Bazen bir sözü kısa tutmak, bir alanı boş bırakmak ya da bir projeyi sade kurgulamak; anlatmak istediğimizi çok daha güçlü bir şekilde ifade eder.
Sadelik, eksiklik değil; aksine özü yakalamaktır.
Bugün her şeyin fazlasına ulaşmak bu kadar kolayken, "az" olanı seçmek bilinçli bir tercihtir. Gereksiz kalabalıklardan, fazlalıklardan kurtulmak hem zihinsel hem de fiziksel anlamda ferahlık getirir. Bazen bir sözü kısa tutmak, bir alanı boş bırakmak ya da bir projeyi sade kurgulamak; anlatmak istediğimizi çok daha güçlü bir şekilde ifade eder.
Sadelik, eksiklik değil; aksine özü yakalamaktır.
Bilinç altımızda biriktirdiklerimiz gibi, yaşam alanımızda anlamadan ve istemeden doluyor. Yinede her seferinde ve her konuda sadeleşme "çabasını" çok seviyorum ve destekliyorum.
