Eksik Cümleyi Tamamla...

  • Konuyu Başlatan Konuyu Başlatan özelkalem
  • Başlangıç tarihi Başlangıç tarihi
  • Cevaplar Cevaplar 34
  • Görüntüleme Görüntüleme 142
Karnı bir hayli acıkmıştı. Hızla geçen zamanın yanında bedeninin ihtiyaçları da bütün hızıyla aynı döngüde sürüyordu. Aynaya baktığında benliğindeki değişikliklerin ruhunda nasıl cereyan ettiğine şahit oldu...
 
Gözlerinin altındaki hafif morluklara ve solgun tenine dokunarak derin bir nefes aldı. Açlık sadece bedenini değil, ruhunu da kemiriyordu. Mutfağa yönelirken içindeki boşluğu dolduracak o şeyin gerçekten yemek olup olmadığını…
 
... sorgular gibiydi. Karnı doyacaktı, peki ruhu? Akşam güneşinin solgun son ışıkları, perdenin arasından yüzüne düşüyordu. Tavına gelmiş ufo gibi yüzünü kızartmaktaydı. O esnada mesaj sesi ile irkildi. Telefonunu çıkardı ve ekrana odaklandı.

...​
 
Anlamaya çalışıyordu ama ne olduğunu çözmesi için dönüp dönüp baştan okuması gerekiyordu. Sonra aklına bir fikir geldi...
 
Uzun zamandır yumurtalı patates kızartması yapmamıştı. Telefonun ekranına bakarken saliseler eşliğinde gelen bu düşünceyi hayata geçirmeye koyuldu. O öyleydi, onun için önemli olan doymaktı; telefon bekleyebilirdi...​
 
İşi olan bir daha arardı nasılsa. Hem yumurtalı patates kızartması bu beklemeye gelmezdi...
 
Patatesler ve yumurtalar tam olarak istediği gibi olmuştu. Artık telefon, o beklediği mesajı ne zaman alırsa alsın, hiçbir önemi yoktu. O anda, telefonun ekranına bakan değil, sadece hayatın basit, küçük zevklerine odaklanan biriydi. Her şeyin, küçük bir yemeğin, bir öğünün, zamanla birleşerek bir anlam kazandığına inanıyordu...​
 
Çatalını patatese batırıp ağzına götürdü, o an tüm dünyanın sesi kısıldı sanki. Tam o sırada telefon titredi, göz ucuyla ekrana baktı ama umursamadı; çünkü şu anın tadını çıkarmak her şeyden daha önemliydi. Gözlerini kapatıp gülümsedi, "Bazen hayat gerçekten sadece sıcak bir kahvaltıdan ibaret," diye mırıldandı...
 
Çatalındaki patatesin sıcaklığı, damağında kısa bir an için eriyen tuzlu hazzı bir rüya gibi yayıldı. Her ısırık, kalbinin ritmini hafifçe yükselten bir melodiye dönüşüyordu. Çatalın gümüş yüzeyindeki ince çizikler, ışıkla buluştuğunda birer yansıma gibi parlıyordu. O an, dünyanın her şeyi bir kenara çekilmiş, her şey yerli yerine oturmuştu. Her şeyin yavaşladığı, zamanın durduğu o mükemmel anın içinde, o patatesin sıcaklığı, kıtır kıtır sesi, kahvaltı masasındaki ince porselenin soğukluğu... Her şey bir araya gelip bir araya gelmişti. O an, koca dünyadan sadece bir parça var gibiydi ve o parça, çatalın ucundaki altın sarısı patateste hayat buluyordu.

Telefonun titremesi, zamanın kesildiği bu anda bir yabancı gibi hissediliyordu. Gözleri ekrana kaydı bir an, ama bu anın dokusu ona o kadar güçlü geliyordu ki, hiçbir şeyin buna müdahale etmesine izin veremezdi. Dışarıdaki gürültü, hayatın kaosu, karmaşası... Hepsi silindi. O an, sadece o sabahın sıcak kokusu, kahvaltıdan yükselen dumanın içinde kaybolan huzur vardı. O sabahın sarı ışığı, pencere kenarına vuran hafif rüzgarın taşıdığı taze hava ile karışarak, bir tür dinginliği, dinginliğin derinliklerinde bir çeşit mutluluğu çağırıyordu.

Yavaşça, gülümsedi. Bu gülümseme, sıradan bir anın içinde bir evreni barındıran bir gülümsemeydi. İçindeki huzur, kahvaltı masasındaki her öğünle birleşmişti. Ve o mırıldanışı, "Bazen hayat gerçekten sadece sıcak bir kahvaltıdan ibaret," cümlesi, sanki sabahın o nazik ışığında yankılanan bir felsefi düşünce gibi, havada süzüldü. Her şeyin geçici olduğu gerçeğini, ama aynı zamanda o geçiciliğin içinde bulduğumuz küçük, basit mutlulukların, hayatın anlamını oluşturduğunu fark etmişti. Patatesin bir ısırığına, kahvenin bir yudumuna, odanın içinde çırpınan o rüzgarın sessiz melodisine sarmalanmıştı.

Telefon tekrar titredi. Ama bu sefer ne anın ne de kahvaltının huzuru bozuldu. Yavaşça, ekrandan uzaklaşıp pencereye doğru baktı. Dışarıda çiçekler rüzgarda savruluyor, her bir yaprağın arasında bir zaman dilimi, bir başka evren gizliydi. Huzurun içinde kaybolmuştu, o sabahın tuhaf büyüsüne kapılmıştı...
Diğer romandan hızı alamayarak biraz uzattık buradaki cümleyi ama kusura bakmayın artık :)
 
düzenlendi.
Bu kadar mutlu ve huzurlu bir kahvaltının ardından o mendeburlarla dolu iş yerine gitmesi gerektiğini hatırladı ve ağzının tadı hafiften kaçmaya başladı...
 
Hazırda bir taksinin olmadığını öğrenince telefon konuşmasından onca yolu yürümekle gitmekten vazgeçmek arasında bir ikilem yaşadı.
 

Öne Çıkan Konular

Popüler Konular

Yeni Kaynaklar

  • Scribus
    Scribus
    Açık kaynak masaüstü yayıncılık programı.
    • Nedim
    • Güncelleme:
  • Inkscape
    Inkscape
    Inkscape güçlü ve ücretsiz bir vektörel çizim aracıdır.
    • Nedim
    • Güncelleme:
  • GIMP (GNU Image Manipulation Program)
    GIMP (GNU Image Manipulation Program)
    GNU Tasarısı dahilinde geliştirilen piksel tabanlı özgür ve ücretsiz bir görüntü işleme yazılımı.
    • Nedim
    • Güncelleme:
  • Adobe Acrobat Reader Enterprise
    Adobe Acrobat Reader Enterprise
    Ücretsiz PDF görüntüleyici.
    • Tamer
    • Güncelleme:
  • Java Runtime Environment
    Java Runtime Environment
    Masaüstü uygulamalarını çalıştırmak için Java.
    • Tamer
    • Güncelleme:

İstatistikler

Konular
840
Mesaj
23,195
Kullanıcılar
743
Son Üye
Nur Şen

Geri
Üst